Matematik Anlatan Öğretmenlerden Beklentiler

Standard



Geçenlerde bir okurumuz takip ettiği bir matematik dersi ile alakalı düşüncelerini bizimle paylaştı. Dikkate değer bir mesele olduğu için buraya taşımaya karar verdik.

Boğaziçi Üniversitesi Fen Edebiyat Matematik Bölümü öğrencisi olan okurumuz ikinci defa aldığı, ilk aldığında anlamakta çok zorlandığı ve çok sevemediği Reel Analiz dersini(MATH 331) bu sene çok iyi anladığını ve hatta sevmeye başladığını söylüyor. Dersi veren Betül Tanbay Hanım‘ı öğrencileri matematiğe ve lisans matematiğinin en ciddi dersi olan Reel Analize ısındırıyor olma çabasından dolayı takdir ediyoruz.

Bu okurumuzun bizimle paylaştığı fikirler ve hatıralar ışığında, matematik anlatan öğretmenler üzerinde oluşan beklentilerin neler olabileceğini, kırık dökük ifadelerimizle ifade etmeye çalışacağız.

1- Samimi olmak:
Samimi olmak, öğrencilerle olan saygı ilişkisini koparmak değildir. Öğrenci öğretmen arasındaki itibar duvarı yıkılırsa o öğretmenin, muhatap olduğu arkadaşlara birşeyler anlatması imkansızlaşır.
Samimi olmaktan kasıt, matematiksel ispatlarla beraber derste oluşan sıkıcı havayı kırmak için öğrencileri yer yer dinlendirmektir. Bunun için de sahip olduğu matematik bilgisinin verdiği gururu kırıp öğrencilerin seviyesine inmesi gerekir. Kendisinden örnekler veren, kendi öğrencilik dönemini anlatan, kendisinin zorlandığı noktalara değinen öğretmenler buna güzel bir örnektir.

2- Dialog kurmak:
Samimi öğretmenle dialog kurmak daha kolaydır. Kendisine samimi davranılan öğrenci anlamadığı yerleri daha rahat ifade etmektedir. Bir çok matematik dersinin, öğrencilerin mezun olmasına engel olacak ölçüde zor olmasının temelinde bu yatar. Öğrenciler anlamadıkları yerleri soramadıklarından dolayı dersler tahtadakileri deftere geçirme şekline dönüşmektedir. Bu formatta ders anlatan hocalarımızın derse gitmesi bir ölçüde vakit kaybı sayılır. Onun yerine öğrencilerin yazması gereken yerleri dersin sitesine yükleyebilir ve dönem sonunda defterleri toplayarak kimin ne kadar yazdığına puan verebilir. Boşu boşuna ulaşım ve enerji israfı yapılmamış olur.

3- Öğrencilerin takip edip etmediğini kontrol:
Ders anlatırken, bazen sınıf sizinle beraber ilerlemiyor olabilir. Sizi dinliyor, not alıyor gibi görünüp tasdik edercesine kafa sallıyor olabilirler. Fakat buna aldanmamak lazım. Sorular sorarak sınıfın dikkatini ve takip seviyesini ölçmek şart. Aksi takdirde, yaptığınız ispatlar bir noktadan sonra, yumuşak bir zeminin üzerine bina yapan mühendisin binası gibi yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

4- Öğrencilerin ispatı sindirmeleri için çabalama:
Bu konu 4 kısımdan oluşuyor. Bu kısımları şu an başlıklar halinde veriyoruz, daha sonra tekrar değinme isteğindeyiz.
(a) Belli bir plana göre ders anlatma:
(b) Şekille gösterim:
(c) Önceden Hazırlanma:
(d) Türkçe açıklamalar:

NOT: Fotoğraf hürriyeteğitim.com daki 15 ağustos 2011 tarihli Şebnem Arat Hanım’ın yazısından alınmıştır.